Tiyatro Terimleri

Tiyatro terimleri, Antik Yunan’da dini törenler sırasında söylenen şarkıların zamanla oyuncular tarafından temsil edilmesiyle başlayan ve teknik açıdan günümüze kadar gelişim gösteren tiyatro sanatında olmazsa olmaz unsurları ifade eder. Bugün kültürel hayatımızın önemli bir unsuru olan tiyatroya ait terimlerden en sık kullanılanları ise şu şekildedir:

Temel Tiyatro Terimleri

Adapte: Başka bir dilde yazılmış tiyatro oyunlarının kendi kültürel ögelerimize ve yerli kişilere uygun bir şekilde çevrilmesi, uyarlanması.

Adaptasyon: Oyunun adapte edilmesi, uyarlanması.

Aksesuar: Oyunun gerçekleştiği sahnede kullanılan eşyalar.

Aksiyon: Oyundaki konuyu oluşturan olaylar çerçevesinde gelişen hareket.

Aktör: Karakterleri canlandıran erkek oyuncu.

Aktris: Karakterleri canlandıran kadın oyuncu.

Akustik: Tiyatro sahnesinin yer aldığı alanın ses yalıtımı.

Antik tiyatro: Eski Yunan tiyatrosu için kullanılan terim.

Başrol: Oyundaki merkezindeki kişinin canlandırılması.

Darülbedayi: 1914 yılında kurulan ve bugünkü İstanbul Şehir Tiyatrolarının eski adı.

Dekor: Oyunun konusuna ve tasvirlerine uygun olarak sahnenin düzenlenmesinde kullanılan nesnelerin genel adı.

Diksiyon: Konuşmaların kurallara uygun ve düzgün bir şekilde yansıtılması.

Diyalog: Tiyatro, roman ve hikaye gibi metinlerde iki kişi arasında geçen karşılıklı konuşma.

Döşeme: Geleneksel tiyatroda başlangıç manasında kullanılan kelime.

Dram: Hayatın hem acıklı hem de gülünç yönlerini bir bütün olarak ele alan tiyatro. (Dram)

Dramatize etmek: (1) Roman, hikaye ya da şiirin sahnede gösterilen bir oyuna dönüştürülmesi. (2) Bir olayı olduğundan daha acıklı hale getirmek.

Dublör: Oyuncuların rolünü herhangi bir aksilikte oynayabilecek yedek oyuncu.

Entrika: Sahnede canlandırılan olayların izleyicide merak uyandıracak bir şekilde dizayn edilmesi. (Entrik unsur)

Epizot: Bir hikaye, roman ve tiyatroda ana olaydan bağımsız bir şekilde yer alan ikinci derecede olaylar.

Fars (Farce): Önceleri oyun araları gösterisi olarak sahnelenen ve sonrasında sanat yönü az kaba bir güldürü türüne dönen tiyatro.

Fasıl: Oyunlarda perde ya da bölüm olarak adlandırılan oyunun bir parçası.

Feeri: Doğaüstü kahramanların yer aldığı masalların sahnede dramatize edilmesiyle ortaya çıkan tür.

Figüran: Oyunda çok az repliği olan oyuncular

Grotesk: Gülünç ve korku verici unsurları, aşırılık ve gerçek dışılıkla bir arada barındıran bir oyun türü.

Jest: Sahnede oyuncuların yaptıkları her türlü el, kol, ayak ve beden hareketleri.

Karakter: Oyunda tüm özellikleriyle derinlemesine gözler önüne serilen oyuncu kişisi.

Kabare tiyatrosu: Toplum hayatında daha çok güncel olayların iğneleyici ve eleştirici bir şekilde ele alan oyunların oynandığı; şiirlerin ve şarkıların söylendiği tiyatro.

Kanto: Oyun esnasında ya da öncesinde şarkı söylenmesi ve şarkı eşliğinde yapılan dans.

Koro: Antik Yunan Tiyatrosunda erkek ve kadınlardan oluşan şarkıcı topluluğudur. Söyledikleri şarkılarla oyuna dahil olurlar ve dışarıdan bir bakış açısı katarlar.

Komedya: Antik Yunan’da doğmuş ve hayatın sadece gülünç yönlerini ele alan tiyatro çeşidi.

Kostüm: Oyun esnasında sanatçıların rollerine uygun olarak giydikleri kıyafet.

Kulis: Sahnenin arkasında bulunan ve seyirci tarafından görünmeyen alan.

Makyaj: Oyuncuların rollerine uygun olarak yüzlerinde çeşitli şekilde boyamaları.

Mimik: Oyuncuların sahnede konuşmalarına ek olarak yaptıkları kaş, göz, ağız ve yüz hareketleri.

Mizansen: Kelime manası sahnelemektir. Bir tiyatro metninin sahneye uygun olarak tasarlanması ve düzenlenmesidir.

Monolog: Sahnede yalnız kalan kişinin kendi kendine konuşarak duygu ve düşüncelerini seyirciye yansıtmasıdır.

Muhavere: Orta oyununa ait bir terimdir. Karşılıklı konuşmanın olduğu bölümü ifade eder.

Müzikli Tiyatro: Oyunun büyük bir bölümü ezgi ve danslarla geçen tiyatro türü.

Orta Oyunu: Geleneksel Türk tiyatrosunda yer alan, Kavuklu ve Pişekar çevresinde dönen doğaçlama komedi oyunu.

Pandomim: Tiyatro oyununun sessiz şeklidir. Herhangi bir konuşma olmadan oyuncuların hareketleri, jest, mimik ve kostüm özellikleriyle duygu ve düşüncelerini aktarmasıdır.

Perde: Oyunlardaki bölümleri ifade eder. Bu ismi perdenin her açılıp kapandığında oyunun bir bölümün oynanmasından almıştır.

Piyes: Tiyatro eserine verilen bir başka isimdir.

Prömiyer: Oyunun seyirci ile ilk buluşması.

Reji: Oyunun sahneye konulmasının yönetilmesi işini ifade eder.

Rejisör: Bir anlamda yönetmen olan rejisör, eserin sahnede seyirci önüne çıkana kadar oyunu yöneten kişidir.

Repertuvar: Belirli bir zaman diliminde tiyatro oyunlarından sahnelenecekleri gösteren eser listesi.

Replik: Metinde yazılı olan ve oyuncuların karşılıklı konuşmalarda söylemesi gereken sözler.

Rol: Tiyatro oyununda oyuncuların sahnede oyunda geçen kişileri canlandırmaları.

Revü: Çeşitli dans ve oyunlardan oluşan zengin bir gösteri.

Sahne: Tiyatroda kişilerin çıkıp oyunlarını sergilendikleri alan ve oyun bölümlerinden herhangi biri.

Sahne eseri: Tiyatro oyunu

Senaryo: Sahnelenen oyunun yazılı metni.

Suflör: Sahne arkasında bekleyip oyunculara unuttukları repliklerini fısıldayan kişi.

Şakşak: Orta oyununda Pişekar’ın oyunu yönlendirmek amacıyla kullandığı ve vurunca ses çıkartan  tahta araç.

Tablo: Oyunlardaki bölümlerden daha küçük alt kesimleri.

Temaşa: Tiyatro.

Temsil: Bir eserin sahnede canlandırılması.

Tirat: Oyuncuların sahnede bir defada söyledikleri uzun konuşmalar.

Trajik: Oyunda korku ve sıkıntı veren, seyirciyi heyecanlandıran çok acı durumlar. (Trajedi)

Trajikomik: Hem acıklı hem de güldürücü yönleri olan olayların anlatılması.

Tuluat: Modern tiyatronun özelliklerinden farklı olarak yazılı metin olmadan bir konu üzerinde oyuncuların sahnede doğaçlama olarak bir oyunu canlandırmaları.

Virtüöz: Tiyatro alanında tekniği, yorumlama gücü ustalık düzeyine ulaşmış kişiler.

Uyarlama: Başka dildeki oyunların kendi dilimize ve kültürümüze uygun olarak çevrilmesi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
Tiyatro Nedir?
Edebiyat Ders Konuları

Yorumları Gör (1)

İlgili Yazılar