Terkibibent Nedir? Terkibibent Özellikleri, Terkibibent Örnekleri

Divan edebiyatı ve bu gelenekte yer alan nazım biçimleri arasında “Terkibibent” uzunluğu ve farklı şekliyle dikkat çekmektedir. Özellikle AYT Edebiyat çalışmasında divan edebiyatı nazım biçimleri başlığında bilinmesi gereken bu konuyla ilgili gelen “Terkibibent nedir? Terkibibent özellikleri” gibi soruların cevaplarını yazımızda bulabileceksiniz.

Terkibibent Nedir?

Terkibient 3-17 bend arasında değişen, felsefi düşünceleri, toplum eleştirisi ve dini konuların işlendiği bir divan edebiyatı şiir biçimidir. Divan edebiyatında çokça kullanılan bir nazım biçimi olan terkibibent incelediğinde diğer divan şiiri türlerinden ayrı bir yapıda olduğu görülür: Beyitler bendleri, bendler ise terkibibenti oluşturur.

Terkibibent Özellikleri

→ Bentlerden oluşan divan edebiyatı nazım biçimidir.

→ Beyitler bentleri, bentler ise terkibibendi oluşturur.

→ Bentlere aynı zamanda hane ya da terkiphane adı verilir.

→ Bentlerin sayısı 3-17 arasında değişir ancak daha çok 5-7 bent arasında kullanıldığı görülür.

→ Bentlerdeki beyitlerin sayısı ise 5-10 arasında değişir.

→ Bentlerin kafiye şeması gazelle aynıdır ancak her bendin sonunda vasıta adı verilen ve kendi arasında aynı şekilde kafiyelenen bir beyit daha bulunur: aa, ba, ca, da, ea… yy.

→ Bentlerin sonunda yer alan vasıta beyti diğer beyitlerden ayrı olarak kendi içinde kafiyelenir.

→ Bentlerin sonunda yer alan vasıta beyti aynen tekrarlanırsa bu şiir türüne terciibent adı verilir.

→ Terkibibentlerde felsefi düşünceler, tasavvufi düşünceler, toplumsal yergi ve dini konular işlenir.

→ Türk Edebiyatında terkibibent denildiğinde akla gelen ilk isim Bağdatlı Ruhi’dir. Yaşadığı dönemin bir eleştirisini yapan Bağdatlı Ruhi’nin bu şiiri çok meşhurdur.

→ Tanzimat döneminde de Ziya Paşa terkibibenti başarılı bir şekilde kullanmıştır.

→ Son bendin son dizesinde şairin mahlası yer almaktadır.

Türk Edebiyatında Terkibibent

Türk edebiyatında Fuzuli, Baki, Nabi, Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa’nın terkib-i bendleri meşhurdur. Fuzuli terkib-i bent şeklinde Kerbala için Al-i Aba Mersiyesi’ni yazmıştır.

Baki ise Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü terkib-i bend şeklinde Kanuni Sultan Süleyman Mersiyesi’ni yazmıştır.

Ziya Paşa da Bağdatlı Ruhi’nin terkib-i bendine nazire yaparak bir terkib-i bent yazmıştır.

Terkibibent Kafiye Düzeni

1.Bent 2.Bent 3.Bent
-a

-a

-b

-b

-c

-c

-x

-a

-x

-b

-x

-c

-x

-a

-x

-b

-x

-c

-x

-a

-x

-b

-x

-c

-x

-a

-x

-b

-x

-c

-x

-a

-x

-b

-x

-c

-v

-v

-y

-y

-z

-z

Terkibibent Örnekleri

Saki getir ol badeyi kim mâye-i candır
Arâm-dih-i akl-ı melâmet-zedegândır
Ol mey ki olur saykal-ı dil ehl-i kemâle
Nâ-puhtelerin aklına bâdî-i ziyandır
Bir câm ile yap hatırı zîrâ dil-i vîrân
Mehcûr-ı hârâbat olalı hayli zamandır
Sâkî içelim aşkına rindân-ı huda’nın
Rindân-ı huda vâkıf-ı esrâr-ı nihândır
Sâkî içelim rağmına süfi-ı harisin
Kim maksadı kevser emeli hıır-i cinândır
Aşk olsun o pîr-ı mey-perverde-i aşka
Kim badesi sad-sâle vü sâkîsi civandır
Pîr-i meye sor mes’elede var ise şüphen
Vaizlerin efsaneleri hep hezeyandır
Ben anladığım çarh ise bu çarh-ı çep-endâz
Yahşi görünür sureti amma ki yamandır
Benzer felek ol çenber-i fânûs-ı hayâle
Kim nakş-ı temâsîli serîü’l-cereyândır
Sâkî bize mey sun ki dil-i tecribet-âmûz
Endişe-i encam ile vakf-ı halecândır
İç bade güzel sev var ise akl u şuurun
Dünya var imiş ya ki yoğ olmuş ne umurun

II.Bent

Yetmez mi bu kasrîreviş-iağreb-i âlem
Bir menzile ermez mi aceb kevkeb-i âlem
Şimdi uyuyanlar ö zamanda uyanırlar
Bir subha resîde olur âhır şeb-i âlem
Pâmâl eder encam kimin üstüne dönse
Agâz edeli devre budur meşreb-i âlem
Bin böyle cihan zer ü sîm olsa yetişmez
Mümkün mü ki is’af oluna matlab-ı âlem
Hâriçten eğer olsa temaşasına imkân
Müdhiş görünür heykel-i müsta’ceb-i âlem
Almış yükünü şöyle ki seyrinde halelsiz
Bir zerre dahi kaldıramaz merkeb-i âlem
Ebnâ-yı beşerde kalacak mı bu muâdât
Bilmem ne zaman doğrulacak mezheb-i âlem
Her safhada bir şekl-i hakikat eder ibraz
Her gün çevirir bir varaka makleb-i âlem
Bin ders-i maârif okunur her varakında
Yârab ne güzel mekteb olur mekteb-i âlem
Bu cism-i kesifin neresi merkez-i kuvvet
Yârab ne matıyyeyle gezer kâlib-i âlem
Subhâneke yâ men ḫalaka’l-ḫalka ve sevvâ
Subhâneke subhâneke subhâneke elfâ
                                                   Ziya Paşa

Örnek 2

Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestüz
Biz ehl-i harâbâtdanuz mest-i Elest’üz

Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanur lîk
Biz mâil-i bûs-i leb-i câm ü kef-i destüz

Sadrın gözedüp neyleyelüm bezm-i cihânun
Pây-ı hum-ı meydür yerimüz bâde-perestüz

Mâil değilüz kimsenün âzârına ammâ
Hâtır-şiken-i zâhid-i peymâne-şikestüz

Erbâb-ı garaz bizden ırâg olduğı yeğdür
Düşmez yere zîrâ okumuz sâhib-i şastuz

Bu âlem-i fânîde ne mîr ü ne gedâyuz
Â’lâlara â’lâlanuruz pest ile pestüz

Hem-kâse-i erbâb-ı dilüz arbedemiz yok
Meyhânedeyüz gerçi velî aşk ile mestüz

Biz mest-i mey-i meygede-i âlem-i cânuz
Ser-halka-i cem’iyyet-i peymâne-keşânuz

II.Bent

Sâkî getür ol bâdeyi kim dâfi-i gamdur
Saykal ur o mir’âta ki pür-jeng ü elemdür

Dil-bestelerüz bizden ırağ eyleme bir dem
Ol bâdeyi kim nûr-ı dil ü dîde-i Cem’dür

Ey h’âce fenâ ehline zinhâr ululanma
Dervîşi bu mülkün şeh-i bâ-hayl ü haşemdür

Hâk ol ki Hudâ mertebeni eyleye âli
Tâc-ı ser-i âlemdür o kim hâk-i kademdür

Gel doğrılalum meygedeye rağmına anın
Kim bâr-ı riyâdan kad-i ber-geştesi hamdur

Mey sun bize sâkî bizüz ol kavm ki dirler
Rindân-ı sabûhî-zede-i bezm-i kıdemdür

Bu nazmı Beyânî’den işit hâle münâsib (Peyâmî olmalı)
Kim zübde-i yârân-ı suhandân-ı Acem’dür

Mâ rind-i sabûhî-zede-i bezm-i Elestîm
Piş ez-heme derdî-keş ü pîş ez-heme mestîm

Bağdatlı Ruhi

İlgili Yazılar