Anlatımda Sınırlandırma

Yazar bir yazı yazdığında ya da anlatımda bulunduğunda, anlattıklarının karşı tarafa net bir şekilde ulaşmasını amaçlar. Yani yazar sağlık bir iletişim kurmak ister. Eğer yazarın amacı sadece yazmak olsaydı iletişim onun için pek gerekli olmazdı.

Ancak amaç sadece yazmak, sayfalar dolusu cümleler oluşturmak değildir. Amaç belirlenen konunun karşı tarafa net bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır. Bu nedenle yazarın, anlatımda dikkat etmesi gereken belli başlı kurallar vardır. Bu kuralların en önemlilerinden biri de “anlatımda sınırlandırma” dır. Çünkü belli bir konuda yazar eser yazdığında bunun konusunu sınırlandırmazsa yani hangi noktayı ele alacağını bilmezse bu yazının sonu gelmeyecektir. Örneğin “şiir” konusunu ele alalım. Yazarın konu olarak şiiri seçtiğini düşünelim. Peki yazar şiiri nasıl anlatacak? Şiirin tarihini mi, türlerini mi, gelişimini mi? Eğer bu konuda sınırlandırma yapmazsa yazar anlatımının sonu gelmeyecektir ve yazar amacına ulaşmayacaktır. Ancak yazar konuyu sınırlandırırsa amacına ulaşır. Örneğin yazar konusunu sınırlandırdı ve Milli Edebiyat Dönemi’nde şiir konusunu ele aldı. Böylelikle yazının anlatımını kolaylaşacak ve yazarın okuyucuya anlatmak istediği Milli Edebiyat Dönemi şiirinin anlaşılması kolaylaşacaktır.

Bir konuda sınırlandırma yapılırken genelden özele gitmek gerekir. Örneğin şiir konusunda sınırlandırmayı şu şekilde yapabiliriz: Şiir → Türk şiiri →Türk şiirinin dönemleri → Milli Edebiyat Dönemi şiiri → Beş Hececiler → Faruk Nafiz Çamlıbel. Bu örnekte gördüğünüz gibi şiir konusunu genelden özele doğru sınırlandırdık.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.