Ad Aktarması (Mecazı Mürsel)

Ad aktarması olarak da bilinen mecaz-ı mürsel, benzetme amacının dışında bir kelimenin başka bir sözcüğün anlamını karşılayacak şekilde kullanılmasıdır. Pek farkında olmasak da günlük hayattaki konuşmalarımızda mecazı mürsel örneklerine bolca yer veririz. Örneğin günlük yaşamımızda kullandığımız “camı aç, ışığı yak, Antalya’ya indim, çaydanlığı yak, suyu aç” bu sanatın en güzel örnekleridir.

Bu konuyla ilgili verdiğimiz açıklamalara ve örneklere biraz dikkat ettiğinizde günlük hayatta kullandığınız ad aktarmalarını kolaylıkla fark edebilirsiniz.

Ad Aktarması Nedir?

Herhangi bir benzetme amacı gütmeden bir kelimenin başka bir ismin anlamını karşılamasına “Ad Aktarması” denir. Ad aktarmasın gerçekleşebilmesi için iki hususa dikkat etmek gerekir:

1 → Benzetme amacının olmaması gerekir. Benzetme amacı taşıdığı anda “İstiare” sanatına dönüşmektedir.

Sözcüğün gerçek anlamının dışında mecaz anlamda kullanılması gerekir.

Örnek

Yaşar Kemal’i severek okurum.

Yukarıdaki cümlenin benzerlerini günlük hayatımızda sıklıkla kullanmaktayız. Yaşar Kemal’i okurum derken aslında yazarın kitapları, eserleri kastedilir. Yani eserleri direkt söylemek yerine yazarların adının söylemek daha yaygındır. İşte benzetme amacı güdülmeden “sanatçı-eser” ilişkisi şeklinde yapılan sanata mecazı mürsel denilmektedir.

Çatma, kurban olayım çehreni ay nazlı hilâl.

Hilâl, bayrağımızın yıldız ile birlikte bir parçası ve sembolüdür. Mehmet Akif Ersoy, burada hilâli yani bayrağımızın bir parçasını söyleyerek bütünü yani Türk bayrağını kastedilmiştir.

Ad aktarması yapılırken; parça-bütün, genel-özel, iç-dış, yazar-eser, yer-insan gibi benzetme ilişkileri kurabilir.

Ad Aktarması Örnekleri

⇒ Parça-Bütün İlgisi: Herhangi bir varlığın bir parçası söylenerek bütünü kastedilir. Yine aynı şekilde bütün söylenerek parça da kastedilebilir.

  • Daimi’yem her can ermez bu sırra.
    (Canlıların yaşamasını sağlayan varlık ile insan kastedilmiştir)
  • Uçak İzmir’e inmek üzereydi.
    (Bütün söylenerek parça yani İzmir Havaalanı kastedilmiştir.)
  • Bu tekerlekler nereleri gördü bir bilsen!
    (Parça söylenerek bütün yani araba kastedilmiştir.)
  • Sıcak bastı, camı açar mısın?
    (Cam üzerinden bütün kastedilmiştir.)
  • Otobüs, İstanbul’da durunca geçmiş anılarım aklıma geldi.
    (Otobüs İstanbul’daki bir durak/istasyonda durur.)

⇒ İç-Dış İlgisi: Bir varlığın dışı söylenerek içi kastedilebilir.

  • Üşüdüğünde sobayı yakarsın.
  • (Sobanın içindekiler yakılır.)
  • Bir depoyla toplamda 500 km yol yaptık.
  • (Depo denilerek benzin kastedilmiştir.)
  • Üç bardak içtim.
  • (Bardak değil içindekiler içilir.)

⇒ Sanatçı-Eser İlgisi: Bir sanatçının adı söylenerek onun eseri kastedilir.

  • Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
    Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.
    (Yukarıdaki beyitte plakta çalan “Tanbûri Cemil Bey” değil onun şarkısıdır.)
  • Necip Fazıl’ı severek okurum.
  • (Necip Fazıl’ın eserlerini okuruz.)
  • Dün akşam Sezen Aksu’yu dinledim.
  • (Sezen Aksu’nun şarkılarını dinleriz.)

⇒ Yer-İnsan İlgisi: Cümlede bir yer ismi verilerek içindeki insanlar kastedilir.

  • Tüm sınıfı yarın sözlü yapacağım.
  • (Sözlü olacak sınıf değil sınıfı oluşturan öğrencilerdir.)
  • İstanbul, trafik sorununun çözülmesini bekliyor.
  • (İstanbul ile kastedilen bu şehirde yaşayan insanlar)
  • Banka gün içinde ödeme yapmamı söyledi.
  • (Banka çalışanları)
  • Son dakikada gelen golle tribünler üzüldü.
    (Üzülen tribünleri dolduran taraftarlardır.)

⇒ Neden-Sonuç İlgisi: Sadece sonuç söylenerek aslında neden kastedilir.

  • Dün geceden beri bereket yağıyor.
  • (Yağmurun yağması bereket olarak adlandırılır.)
  • Hapşırmasıyla herkese hastalık bulaştırdı.
  • (Bulaşan mikroptur ve hastalığa neden olur.)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
Söz Sanatları
Edebiyat Ders Konuları

İlgili Yazılar