Milli Edebiyat Dönemi Şiiri

Bir edebi dönemi ve sanat anlayışını anlayabilmek için dönemin her türlü sosyal, siyasi, ekonomik, askeri vb. özelliklerine de hakim olmak gerekir. “Milli Edebiyat Dönemi Şiiri” konusu ele alırken de dönemin genel düşünce yapısını anlamak büyük bir fayda sağlayacaktır.

Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemine girmesiyle birlikte aydınlar ve sanatçılar ülkenin tekrar eski günlerine dönmesi için çeşitli fikirler etrafında toplanırlar. 1850’li yıllardan itibaren Batı edebiyatlarından etkilenmeler artmaya başlar. Tanzimat Dönemi ile birlikte şiirde bazı yenilikler yapılmaya başlanır. Önce içerik olarak değişen şiir daha sonraki yıllarda ağır ağır olsa da şekil olarak da değişmeye başlar. Bununla birlikte Tanzimat Dönemi’nde şiir dilinin sadeleşmesi yönünde düşünceler olsa da bu konuda pek ilerleme sağlanamaz.

1900’lü yılların hemen başlarında Osmanlı’nın yıkılmasını önlemenin en güçlü yolunun tüm dünyada yayılan milliyetçilik fikri olduğu gerçeği kabul edilmeye başlanmıştır. Her alanda kendini hissettiren Türkçülük fikri edebiyatı da şekillendirmeye başlamıştır. Batıya yüzümüzü döndükten sonraki yıllarda şiirimizde 600 yıllık kalıp şiir olarak tanımlanan Türk Şiiri’nde yavaş da olsa değişimler gerçekleşmişti. Ancak 1911’li yıllardan itibaren Türkçülük fikriyle şiir anlayışımızda çok köklü değişimler yaşanmıştır. “Milli Edebiyat Dönemi” olarak adlandırılan bu dönemin şiir anlayışını şu şekilde özetlemek mümkündür:

Milli Edebiyat Dönemi Şiir Özellikleri

1. Sanat sanat içindir anlayışı yerine sanatın toplum için bir araç olduğu fikri güçlenmeye başlamıştır.

2. Halkın anlayabileceği tarzda sade ve anlaşılır şiirler yazılmıştır.

3. Yazı dili (edebiyat dili) olarak İstanbul Türkçesi baz alınmıştır.

4. Türk geleneklerine dayanan Halk Şiirinin nazım biçimleri kullanılmaya başlanmıştır.

5. Ölçü olarak aruz terk edilmiş, yerine hece ölçüsü tercih edilmiştir.

6. Konu olarak milli kaynaklara yönelim başlamış, halkın yaşamı ve ülkenin durumu sıklıkla işlenmiştir.

7. Konusunu milli tarihten alan şiirler yazılmıştır.

8. Histen ziyade şiirlerde fikir ön plana çıkmıştır.

9. Önceki dönemlerde sıklıkla gördüğümüz imgesel anlatım oldukça azalmıştır.

10. Şiirin biçiminden ziyade ifade ettiği anlama yoğunlaşılmıştır.

11. Ziya Gökalp, Rıza Tevfik Bölükbaşı ve Mehmet Emin Yurdakul gibi sanatçılar sade bir dille ve hece ölçüsüyle şiirler yazmışlardır.

12. Yine “Beş Hececiler” olarak bilinen şairler bu dönemde milli bir hisle şiirlerini kaleme almışlardır.

Milli Edebiyat Dönemi Şiir Örneği

Aşağıda yer alan şiir 1897 yılında Mehmet Emin Yurdakul tarafından yazılmıştır. Milli Edebiyat’tan yaklaşık 15 yıl önce böyle bir şiirin yazılmış olması bize Milli Edebiyat Dönemi’nin uzun bir hazırlık dönemi geçirdiğini göstermektedir.

İlgili Yazılar