Saf(Öz) Şiir

Şiirin bir biçim sorunu olduğu düşüncesinden hareketle, şiirin anlamdan çok şekil olarak güzel olmasını, ahenkli olmasını ve okuyucuya estetik haz vermesi gerektiğini savunan şiir anlayışına “Saf Şiir” ya da “Öz Şiir” denilmektedir. Saf şiir, Fransız şair Paul Valery’nin şiir dilini -anlam dahil olmak üzere- her şeyin üstünde tutmasından etkilenen şairlerin oluşturmuş olduğu bir şiir anlayışıdır. Bu şiir anlayışında okuyucuya bilgi vermekten daha çok kişilerin estetik duyarlılığını arttırmaya dayanmaktadır

Saf Şiir Nedir? (Öz Şiir)

Milli Edebiyat Dönemi ve sonrasında Türk şiirinde hakim düşünce olan memleket anlayışıyla başarılı şiirler yazılmıştır. Ancak bir süre sonra memleket edebiyatı bazı sanatçıları sıkmaya başlamış ve yeni bir şiir anlayışı yaratma çabaları başlamıştır. Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı makalesiyle beraber Türk Edebiyatı’nda saf şiir eğilimi başlamış olur. Ahmet Haşim, Piyale adlı kitabının başında yazdığı bu makalesinde şiirdeki cümlelerin ifade ettiği anlamların önemli olmadığını belirterek asıl önemli olanın şiirde yer alan kelimelerin sesleri (okunuşları) olduğunu vurgular. Ahmet Haşim bu görüşünü şu şekilde özetler: “Şiir bir hikaye değil, sessiz bir şarkıdır.

Saf Şiir Özellikleri

  1. Bu anlayıştaki sanatçılar şiiri basit bir uğraştan ziyade soylu bir iş olarak görürler.
  2. Şiirin herhangi bir ideolojinin emrine sunulması karşı çıkılmıştır.
  3. Bu anlayışa göre amaç ortaya güzel bir şiir koyabilmektir.
  4. Şiirde belli bir fikrin işlenmesine karşı çıkılmış, okurda estetik bir haz uyandırmayı amaçlamıştır.
  5. Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek için yazılır.
  6. Şairler, kendilerine özgü imgesel bir anlatım tarzı oluşturmuşlardır.
  7. Sanat sanat içindir anlayışı hakimdir.
  8. Şiirde ahenk, uyak, redife önem verilmiştir.
  9. Sembolizmin etkisi vardır.
  10. Biçim güzelliğine önem vermelerinden dolayı şiirde anlam aramak gereksizdir.
  11. Şiirde anlam yerine cümle ve kelimelerin ses değeri olmalıdır.
  12. Şiirde anlam yerine biçim savunulduğu için estetik tavır ön plana çıkmıştır.

Saf şiirciler, sanatın bir form (biçim) sorunu olduğunu savunarak şirin içinde bir anlam aramanın gereksiz olduğunu dile getirmişlerdir. Onlara göre şiirin iyi ve güzel olması yeterlidir. Öz şiir anlayışı, her türlü ideolojik düşünceden uzak kalarak şiirde estetik zevk oluşturmayı gerektirir. Tüm bu anlayışlar çerçevesinde şairler kendilerine ait bir imge düzeni oluştururlar. Şiirde oluşturulan yeni imge düzeniyle beraber dilde de değişmeler olmuştur. Şiiri biçim olarak güzelleştirmeye çalışan saf şiirci şairler dili güzelleştirmek için çaba harcamışlardır. Şiirde ahenk, kafiye, redif gibi hususlara önem verilirken Ahmet Haşim ve Yahya Kemal ısrarla aruz veznini kullanmaya devam etmiş, onların dışındaki sanatçılar ise hece ölçüsünü kullanmışlardır.

Saf Şiir Örneği

BİR GÜNÜN SONUNDA ARZÛ
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi… sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nâlân;
Gün doğdu yazık arkalarında!

Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrârını ömrün eder i’lân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Ahmet Haşim

Ahmet Haşim’in yukarıda yer alan “Bir Günün Sonunda Arzu” şiiri yazıldığı dönemde oldukça büyük tartışmalara neden olmuştur. Şiirde herhangi bir anlam bulamayan okuyucular Ahmet Haşim’i bu konuda eleştirmişlerdir. Ancak Ahmet Haşim “Şiir, sözle musiki arasında, sözden ziyade musikiye yakındır.” sözleriyle şiir görüşünü dile getirmiştir. Ona göre şiirde ahenk ön planda olmalıdır, sözün bir anlam ifade etmesi önemli değildir.

Saf şiiri savunan sanatçılar

*Ahmet Haşim

*Yahya Kemal Beyatlı

*Ahmet Hamdi Tanpınar

*Necip Fazıl Kısakürek

*Cahit Sıtkı Tarancı

*Ahmet Muhip Dıranas

*Yedi Meşaleciler

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR
PDF / Slayt
12.Sınıf Ders Konuları
TYT Türkçe 
AYT Edebiyat

Yorumları Gör (1)

İlgili Yazılar